Kuşların Yaşama Alanı Ve Önemi
İyi bir yaşama alanında yeterli besinin ve korumanın bulunmasının yanında, kuşun yaşamını sürdürüp verimli döl üretebilmesi için en uygun koşulların bulunması gerekmektedir.
İyi bir yaşama alanında yeterli
besinin ve korumanın bulunmasının yanında, kuşun yaşamını sürdürüp verimli döl
üretebilmesi için en uygun koşulların bulunması gerekmektedir. Bu alanlar kuş
türünün yaşamasının olası olduğu ve bunun sürdürebileceği yerlerdir. Kuş
türlerinin tek tek korunması yerine yaşama alanlarının korunması daha akılcı
bir yöntem olarak görülmektedir. Yaşama alanlarını koruduğumuzda, doğal olarak
orada var olan türleri de korumuş olmaktayız. Türkiye’de kuşların yaşama
alanları açısından bir değerlendirme yapıldığında, bölgeler itibarıyla çarpıcı
verilerle karşılaşmaktayız.
Karadeniz bölgesinin büyük kısmı
ve özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinin doğal geçitleri, her yıl çok sayıda
yırtıcı kuş göçüne sahne olur. Yırtıcı kuş göçü denildiğinde İstanbul Boğazı
büyük bir öneme sahiptir. Bu bölgelerimiz ilkbaharda (nisan-mayıs) ve yaz
sonunda (ağustos-eylül) sayıları yüz binleri bulan yırtıcı kuş göç hareketinin
doğal sahnesidir. Bu bölgelerimizde yırtıcı kuş göçünün yanı sıra diğer
göçmenleri de aynı kuş göç yolu üzerinde görebiliriz.
Göçmen kuşların konakladığı
bölgelerimizde yerli olarak yaşayan birçok kuş türümüzün de bulunması, yaşama
alanını korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirmektedir. Ülkemizin
doğusunda bulunan Van Gölü çevresindeki alanlarda 146 kuş türü yaşadığı
bilinmektedir. İç Anadolu bölgemizde ve özellikle Ankara ili çevresinde 231 kuş
türünün yaşaması şaşırtıcı gelebilir. Yine bu bölgemizde bulunan Sultan
Sazlığında kuluçkaya yatan ve soyu dünya ölçeğinde tehlike altında olan Küçük
karabatak, Yaz ördeği, Pasbaş patka ve dikkuyruk dikkat çeken türlerdendir.
Sultan sazlığı ve Seyfe Gölü gibi uluslararası öneme haiz sulak alanlarda 265
kuş türünün yaşadığı saptanmıştır. Konya Ovasında bulunan Ereğli Sazlığında
dünyada soyu tehlike altında olan üç tür ördek (Dikkuyruk, Yaz ördeği ve Pasbaş
patka), Flamingolar, Küçük karabatak, Ak pelikan, Tepeli pelikan ve soyu dünya
ölçeğinde tehlikede olan Sibirya kazı gibi nadir hayvanların barınma yeri
olarak dikkat çekiyor.
Karadeniz Bölgesindeki Kızılırmak
deltası ile Akdeniz Bölgesindeki Göksu deltasında soyu tükenmekte olan Saz
horozunun (Porphyrio porphyrio) yanı sıra 330 kuş türünün yaşadığı
bilinmektedir. Doğu Akdenizdeki Seyhan-Ceyhan deltalarında kışı geçiren
Yeşilbaş ve Çamurcun ördeklerin yanı sıra Yeşil arıkuşu, Küçük batağan ilgi
çekici kuşlardandır.
Göller Bölgesinde sonbahar ve kış
aylarında görülen Avrupa’da nadiren bulunan Kara boyunlu batağan adlı küçük su
kuşunun yanı sıra Elmabaş, Tepeli patka, Macar ördeği ile Burdur Gölünde
kışlayan dikkuyrukların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır.
Ege bölgesindeki Gediz deltasında
207 kuş türü barınmaktadır. Gediz deltasındaki Çamaltı tuzlasında başta
Flamingolar olmak üzere Küçük sumru, Suna ve Kılıçgaga gibi kuş türleri
barınmaktadır. Bunların yanı sıra soyu tükenmekte olan Kelaynaklar gibi, İbis
ailesinden Çeltikçi kuşlarının yaşama ortamı olması, bu bölgenin önemini
artırmaktadır. Büyük menderes deltasında Flamingolar, Tepeli pelikan, Gri
balıkçıl, Karakulaklı kuyrukkakan, Akça cılıbıt, Kızıl sırtlı örümcek kuşu,
Küçük kerkenez ve Saz bülbülü gibi nadir hayvanların konaklama ve üreme alanı
olması tür çeşitliliğini gözler önüne sermektedir.
Trakya’da Meriç deltasında kışı
geçiren Kuğu (Cygnus olor), Ötücü kuğu (Cygnus cygnus), Küçük kuğu (Cygnus
columbianus), Küçük balaban, Gece balıkçılı, Alacabalıkçıl, Erguvani balıkçıl,
Çeltikçi, Kaşıkçı, Küçük akbalıkçıl, Gri balıkçıl ile özellikle ülkemiz için
nadir olan Kara sumru dikkat çekmektedir. Marmara bölgesindeki Manyas Kuş Gölü
ve Uluabat (Apolyont) Gölü aynı tektonik çöküntü içinde yer alan önemli sulak
alanlardır. Kuş gölünde yuva yapan ve dünyada soyu tükenme tehlikesi altında
bulunan Küçük karabatak ile Tepeli pelikan, Balıkçıl türleri, Çeltikçi,
Kaşıkçı, Çamurcun ördek ve kışı Hindistan’da geçirip yazaylarında gelen
Karabaşlı kiraz kuşu dikkat çekici türlerdendir.
Görüldüğü gibi, ülkemizde nereye
gidilirse gidilsin oldukça önemli kuş alanlarına ulaşılmaktadır. Türkiye’nin
781000 km2’ye ulaşan yüzölçümünde, kuşlar açısından çeşitli önem derecelerine
sahip, çoğu sulak karakterde olmak üzere birçok alanı vardır. Türkiye’nin
uluslararası karakterde 100’den fazla önemli kuş alanının bulunduğu
görülmektedir. Bu ise ülkeler ortalamasının iki katı kadar olduğu nedeniyle,
ülkemizin kuş alanı açısından önemli bir konumda bulunduğunun açıkça ortaya
koymaktadır.